Çocuk için mitler, hem hayal güçlerini besleyerek kendi köklerini anlamalarına yardım eden hem de yaşadıkları sorunlara farklı çözüm önerileri getirerek gelişmelerini destekleyen bir disiplindir. Dünyayı doğrusal olmayan terimlerle algılayan çocuğun bakış açısından ele alındığında mitik unsurlarla örülü bir edebiyat, çocuğun kültürel değerlerini tanıyarak kendi köklerini kavramasına katkıda bulunur.
Göremediklerimizi yok saymak kolay. Aslında zihnimizde kurguladıklarımız, bizlere mazinin birer bellek mirası olabilir miydi?”(…)
“Tüm yolculuklar aslında insanın kendine doğru attığı adımlarla başlar, sen atalarını tanıdıkça daha büyük işer yapmak için aklında ve ruhunda saklı gücü bulacaksın!”
Evrenin kökenini, geçmişiyle birlikte insanoğlunun yeryüzündeki serüvenini tanımlamaya, anlamaya ve yorumlamaya çalışan mitler, “Her zaman bir ‘yaratılış’ınöyküsüdür: Bir şeyin nasıl yaratıldığını, nasıl var olmaya başladığını anlatır. Mit ancak gerçekten olup bitmiş, tam anlamıyla ortaya çıkmış olan şeyden söz eder” İnsan doğasını açıklamaya çalışırken insanlığın kendi dünyasını nasıl gördüğünü ortaya çıkaran mitler, hayatın temel konularını tanımlama işlevini üstlenir. İnsanoğlunun ortak kaderini, inançlarını, uygulamalarını anlamasına doğanın güçlerini keşfetmesine yardım ederek insan olarak kim olduğumuzu ve hayatın anlamının ne olduğunu bulmaya çalışan ve yaşamın kökenindeki öze cevap arayan mitler, birkaç farklı işleve hizmet eder. Çocuklar için mitler, hem hayal güçlerini besleyerek kendi köklerini anlamalarına yardım eden hem de yaşadıkları sorunlara farklı çözüm önerileri getirerek gelişmelerini destekleyen bir disiplindir.
Masal, destan, halk hikâyesi gibi sözlü kültür ürünlerine yerleşen ve dönüşen mitler, milletlerin ortak hafızasında yaşamaya devam ederler. Bu yönüyle mitler ve efsaneler çocuğun gelişim özelliklerine göre dikkatli bir seçimle ve özenli bir dille kurguya dâhil edildiğinde çocukların kültürlerini tanımasına fırsat tanıyan kimi zaman eğitici kimi zaman öğretici bir işlev de üstlenebilirler. Bir başka taraftan bakıldığında mitik unsurlarla örülü yazın, kolektif bilincin şekillenmesine katkı sağlar ve kişisel bilinçaltının şekillenmesinde –yazarın öngörüsüyle- önemli bir görev üstlenir. Çünkü insan, mitik ögelerde kendi gerçeğini bularak iç ve dış dünya arasındaki bağı kurar. Jung’a göre mitler, “ilksel imgelerdir” ve “tüm insanlığa mal olmaları sebebiyle evrensel olanı kişiselle, geneli özelle kaynaştırıp, kişiye has bir görünümde ortaya çıkarlar” . Bu açıdan bakıldığında kolektif bilinçdışıyla bağlantılı olduğu kabul görülen mitler, bireyler arasında bilgi aktarımını gerçekleştirir ve kuşaklararası iletişim ağı kurarak imgesel bir bellek oluşturur.
Dünyada fantastik çocuk edebiyatının popüler eserlerine ve çok okunanlar listelerine bakıldığında evrensel mitleri, efsaneleri ve folklorik ögeleri modern dokunuşlarla kurguya ekleyerek mitolojiyi edebiyata taşıyan büyülü ve çekici bir dünya yaratmayı başaran birçok yazar örneği görülmektedir.Yazara göre fantastik, bir yönüyle çocuğun kendi sorunlarıyla gerçeküstü bir düzlemde karşılaşmasını sağlamakta ve ruhsal rehabilitasyon işlevini de yerine getirmektedir.
Fantastik romanda yer alan mitik hikâyelerdeki cesaret ve güç imtihanları çocuğa korkularıyla yüzleşme fırsatı, sorunlarla baş edebilme gücü ve problem çözme becerisi aşılayabilir. Bunun yanında destansı/mitik kahramanlarla kendini özdeşleştiren çocuk, empati kurma, duyguları-davranışları anlama ve ilişkileri analiz etme gibi özellikler kazanabilir. Böylelikle çocuk örnek aldığı karakter aracılığı ile iyiyi kötüyü fark eder, olaylar üzerine düşünür bunun sonucunda analiz etme, karar verme becerileri gelişirken değerler konusunda da farkındalık kazanabilir.
Kaynak :
Bayat, F. (2007a). Mitolojiye giriş. (4. Basım). İstanbul: Ötüken.
