Göğüs ağrısı :Adolesanlarda yaklaşık % 10-20 civarında görülen göğüs ağrıları ise psikojeniktir. Kızlarda daha sık görülür. Göğüs ağrısına baş ağrısı ve karın ağrısı eşlik edebilir. Hiperventilasyon sendromu, panik atak ve depresyon da psikojenik göğüs ağrılarına neden olabilir. Bu hastalarda fizik muayene tamamen normaldir. Anamnez ve fizik muayene önemlidir. Organik neden varlığında ileri inceleme gerekir. Ancak kardiyak kaynaklı göğüs ağrısı sıklığı azdır. Göğüs ağrısı ya da çarpıntı ile başvuran 18-25 yaş hastalarda depresyon ve anksiyete daha fazlagörülmektedir. Kalbe ait nedenler çocuklarda göğüs ağrısının en korkutucu nedeni olmakla birlikte ancak %5oranında görülür. Kalbe ait nedenler arasında perikardit, miyokardit, koroner arter spazmı, koroner arter anomalileri, hipertrofik kardiyomiyopati, aort darlığı, mitral kapak çökmesi, ritim sorunları, vaskülit, Marfan sendromu gibi bazı kollagen doku hastalıkları, vbsayılabilir. Bu çocuklarda göğüs ağrısının yeri tam tarif edilemiyorsa, ezici tarzda olduğu bildiriliyorsa, özellikle egzersizle ortaya çıkıyorsa, ağrı göğsün sol tarafına ve kola doğru yayılıyorsa, hastada fenalık ve bayılma hissi, çarpıntı ve solunum sıkıntısı, terleme, solukluk gibi şikayetler de varsa kalbe ait nedenler düşünülmelidir. Özellikle çocukta bilinen bir kalp hastalığı veya kalp ameliyatı öyküsü ve/veya ailede koroner kalp hastalığı ve buna bağlı 40 yaştan önce ölüm öyküsü varlığı araştırılmalıdır..Kardiyakolmayan göğüs ağrısı olan ergenlerin psikososyal değerlendirmelerinde özkıyım düşünceleri, depresyon, anksiyete, okulda zorbalık, akademik zorlanma gibi sorunlar sık görülmektedir. Göğüs ağrısı yakınması olan çocuk ya da ergen mutlaka doktora götürülüp fizik muayenesi yaptırılmalıdır. Organik bir hastalığı düşündürmeyen hastalarda ayrıntılı tetkik yapılmasına gerek yoktur. Hastanın ve ailesinin kuşkularının giderilmesi tedavinin esasını oluşturur. Ağrının tekrarlayabileceği konusunda aileye bilgi verilmeli, bu nedenle hasta izlenmelidir.
Senkop: Çocuklarda en sık nörokardiyojenik senkopgörülmekte olup, tüm olguların %64-75’ini oluşturur. Sıklıkla aile öyküsü vardır. Ergen kızlarda daha sıkgörülür.Bilinç kaybı genellikle 5-20 saniye sürer, nörolojik defisit olmaksızın hızla normale döner. Tam düzelme (yorgunluk, baş dönmesi, güçsüzlük, baş ağrısı, bulantı) 15-20 dakikalık bir süre alabilir. Ayrıntılı öykü, fizik muayene ve EKG genellikle yeterlidir. İleri tetkik genellikle gerekmez.
B12 vitamini noradrenalinden adrenalin yapımında görevlidir. Dolayısıyla ergenlerde B12 eksikliği posturalortostatik taşikardi sendromu ile ilişkili bulunmuştur. B12 eksikliği vazovagal senkopa yol açar. Konjenital uzun QT sendromu, atrioventriküler blok, kardiyak kanalopatiler, hipertrofik kardiyomiyopati ya da konjenital kalp hastalıkları senkop nedeni olabilir. Kardiyojenik senkoptamortalite ve ani ölüm riski nörojenik senkopa göre daha yüksektir. Kardiyak nedenlere bağlı senkop tanısı için öykü ve fizik muayene %95 oranında duyarlı bulunmuştur. Tanısal değeri düşük bulunmasına karşın EKG rutin olarak önerilmektedir . Nadir görülse de, uzun QT sendromu gibi hayatı tehdit edebilen ve tedavisi olan aritmilerin yakalanmasında değerlidir. Wolff-Parkinson-White sendromu gibi bazı kardiyak hastalıklarda öykü, fizik muayene ya da ekokardiyografi gibi görüntüleme yöntemleri ile tanı konulamayabilir .Kardiyak üfürüm ya da konjenital kalp hastalığı öyküsü, hiperpne ya da siyanozun eşlik etmesi, egzersiz sırasında olması, ailede ani kardiyak ölüm, uzun QT sendromu, sensorinöral işitme kaybı ya da ailesel kalp hastalığı varlığı, uzun QT sendromu ya da aritmiye neden olabilecek ilaç kullanımı öyküsü, prodromalbelirtilerin olmaması durumunda ayrıntılı kardiyolojik inceleme yapılması önerilmiştir
Dr. Dilek Orbatu 