Transhümanizm Çocuklar Ve Öğrenim

Nietzsche 1891 yılında yazdığı “Böyle Buyurdu Zerdüşt” adlı kitabında üst-insanı şu şekilde tanımlar ;’’ İnsan aşılması gereken bir varlıktır, hayvan ile üst-insan arasına bağlanmış bir halattır; öyle bir halat ki, bu halat bir uçurumun üzerinde yer alır.”


İnsanoğlunun tarihi serüvenine bakıldığında sürekli yenilikler bulmak ve hayatını kolaylaştırmak için, daha kaliteli yaşamak için üreten, araştırma yapan ve yenilikler geliştiren bir organizma olduğu görülmektedir.

Geliştirdiklerinden beslenerek de kendini geliştirir. Teknoloji ile birlikte bu kendini değiştirme yeni bir boyut kazanmıştır.

Günümüzde gelinen Dijitalleşme ve Endüstri 4.0 süreçlerinde el alınan teknolojiler insanlığı da geliştiriyor.


Huxley, 1957 yılında yayınladığı “New Bottles for New Wine” adlı eserinde insanın kendisinin ötesine geçebileceğini, kendi bütünlüğü içinde birey olarak kendini aşabileceğini ifade etmektedir.

Huxley aynı zamanda bu inanış yeterince insana ulaştığında insan türünün yeni bir varoluşun eşiğinde olacağını, kendi kaderini bilinçli olarak yerine getireceğini iddia eder ve bu inanışı TRANSHUMANİZM olarak adlandırır.

Gerek sağlık, gerek mühendislik, gerek teknoloji alanlarında yapılan araştırmalar yakın gelecekte meydana geleceği öngörülen bu dönüşüm için birer adım olarak değerlendirilebilir.


Transhumanizm döneminin gelişiyle birlikte değişen insanın ihtiyaçları da değişecektir. Bu ihtiyaçlardan biri öğrenme ihtiyacıdır.

Peki teknoloji ile desteklenmiş bir insan bedeni ve zihninin öğrenme yöntem, strateji, davranış ve alışkanlıkları nasıl bir değişime uğrayabilir?


Transhumanizm; var olan insan formu ve kısıtlamalarının ötesinde zeki yaşamın daha ileri düzeyde sürdürülebilmesi ve evrimleşmesinin hızlandırılması, yaşamı yücelten ilke ve değerler çerçevesinde, bilim ve teknoloji yoluyla sağlanması gerektiğini öngören felsefeler bütünüdür (More, 1990).

Daha farklı bir ifade ile insanın var olan özelliklerinin ve potansiyellerinin mümkün olan tüm bilimsel ve teknolojik imkanların kullanılmasıyla değiştirilip geliştirilmesi ve tüm insanlarca erişilebilir hale getirilmesi bağlamında kültürel ve entellektüel bir harekettir.


Aslında günümüzde işitme kaybı olan bireylerin kullandıkları işitme cihazları, görme kaybı olanların gözlük ya da lens kullanarak bu yetilerini normale çevirebilmelerinin sağlanması, son yıllarda renk körlüğü olanlar için geliştirilen renk gözlüğü gibi ürünler de transhuman gelişim süreci kapsamında değerlendirilebilecek teknolojiler olarak düşünülebilir.

Kurzweil’in ölümsüzlük, Harari’nin toplumsal düzen, Bostrom’un kaliteli yaşam gibi bakış açılarıyla ele aldığı bu geleceği düşününce insanın “bilgiyi yöneten ve yönlendiren” rolünü daha kontrollü ve insancıl bir şekilde yerine getirmesi gerektiği açıkça görülmektedir.

Madalyonun diğer yüzünü göz ardı etmemek; olumsuz sonuçlarını da düşünmek ve bunlara da hazırlıklı olmak gerekli.


Günümüzde otomasyondan üretime, kayıttan kontrole birçok farklı alanda işe koşulan yapay zekayı besleyen makine öğrenmesi ile birlikte, yapay zekadan evrilecek olan robotlarla yapay zeka entegre edilecek insanların, bu yapay zekayı kullanabilmelerinin özünde, bu yapay zekanın algoritmasını geliştiren bireyin kendi düşünce yapısı ile doğru bir orantı olacaktır; algortimayı geliştirenin izdüşümü olacaktır .Bu noktadan hareketle, tekillik dönemi ve sonrasında transhumanist çağda insanın sağlıkları gibi yeteneklerinde de gelişme olacağı aşikardır.
Tüm bu gelişmelerin gerçekleştiği dönemde, teknoloji entegre edilmiş insan nasıl yaşayacak? beslenmesinden konuşmasına, iş hayatından sosyalliğine bir çok alanda soru işaretleri var, bunlardan biri de “öğrenmesi nasıl olacak?” soruları akla gelmektedir. Bu sorulara;

  • Klasik öğrenme süreçleri devam edecek
  • Klasik öğrenme yöntemleri ile öğrenme gerçekleşecek
  • Yeni öğrenme yöntemleri gelişecek
  • Yeni öğrenme süreçleri oluşacak
  • Bireye bilgi yüklendiğinde öğrenme gerçekleşmiş olacak
  • Bireye bilgi yüklense dahi belli süreçlerin tamamlanması gerekecek
  • Tecrübe aktarılsa bile öğrenmenin gerçekleşmesi için bazı aşamalar oluşacak
  • Öğrenmenin gerçekleştiği bilgisayar yolu ile saptanabilecek
  • Öğrenmenin gerçekleşip gerçekleşmediğini anlamak için ölçme işi yine insan tarafından yapılacak…
    gibi farklı bir çok yanıt ve görüşle yanıt verilebilir. Geleceğin öğrenmesine yönelik araştırma ve geliştirme çalışmalarının şimdiden şekillenmesi, bunun için de gerekli araştırma ve çalışmaların planlanması ve uygulanması gerektiği söylenebilir.

    Teknoloji, yapay zeka, sağlık, genetik, mühendislik gibi alanlarda yapılan yapay zeka ve insanı daha iyi kılmaya yönelik çalışmalardaki pozitif sonuçlar transhumanizm çağına girişin ayak sesleri olarak nitelendirilebilir.
    Bu çağın doğru bir şekilde tanımlanması, ihtiyaçlarının belirlenmesi yönünde çalışmalar yapıldığı görülmektedir.
  • Bunlarla birlikte gelişen teknolojiler bir yandan insan beyninin çalışmasını çözmeye çalışırken diğer yandan beynin tamamının veya bir kısmının yedeklenebilmesi bu yedeğin aynı kişiye ya da başka bir bedene geri yüklenebilmesi gibi çalışmalar da yürütülmektedir.
    Bu çağda ve bu teknolojilerle entegre yaşayan insanın eğitim ihtiyaçları, öğrenme süreçleri ve yöntemleri günümüzden farklılık gösterecektir. Bireyler arası beyinden beyine bilgi transferi, deneyim ve tecrübe aktarımı, beyne yeni bilgi yükleme gibi bu çağda gerçekleşecek öğrenme ve eğitim faaliyetlerinin etik boyutları, uygulamaları, yönetimi gibi hususlarda araştırma ve geliştirme çalışmalarının yapılması ve değerlendirilmesi gerekmektedir, gelecek heyecan verici…

İyi pazarlar

Dilek.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: