Doğduğunda Kızımı görür görmez sevdim ve onu korumak, ona mümkün olan en iyi hayatı vermek ve başarılı olması için ne gerekiyorsa yapmaya yönelik doğal bir istek duydum.
Hepimiz mutlu, güçlü ve tutkulu çocuklara sahip olmak istiyoruz.
Herkes, çocuklarının iyi hayatlar yaşamasına, hem mutlu hem de başarılı olmalarına ve yeteneklerini dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için kullanmalarına yardımcı olabilmenin yollarını öğrenmek istiyor.
Buna kimsenin verebileceği kesin bir yanıt yok.
Bilmemiz gereken en önemli şey, çocuklarımıza yetişkin olarak başarılı olmaları için gereken değerleri ve becerileri vermek.
Çocuklarımız robotlar ve yapay zeka çağında nasıl başarılı olacak? Teknoloji devriminde nasıl gelişecekler?
Amaç önce bağımsız çocuklar, sonra da güçlü ve bağımsız yetişkinler haline getirmek.
Kendi başlarına düşünebildikleri ve mantıklı kararlar alabildikleri takdirde yollarına çıkan her türlü güçlükle yüzleşebileceklerinin farkına varmalarını sağlamalıyız.
Muhakeme yeteneğimizi gölgeleyen ve çocuklarımıza zarar veren anksiyete, disiplin sorunları, güç mücadeleleri, akran baskısı ve teknoloji korkusuyla savaşmanın bir yolu OLMALI .
Güven, saygı, bağımsızlık, iş birliği ve nezaket.
SİHİRLİ KELİMELER
Güven bizle başlamak zorunda.
Bizler ebeveyn olarak yaptığımız seçimlerde kendimize inandığımızda, çocuklarımıza da güçlülük ve bağımsızlık yolunda önemli ve gerekli adımları atmaları konusunda güvenebiliriz.
Çocuklarımıza gösterebileceğimiz en temel saygı, onların özerklik ve bireyselliklerinden geçer.
Her çocuk bir hazineye sahiptir ve dünyaya sunulmuş bir hazinedir.
O hazine ne olursa olsun onu beslemek, ebeveynler olarak bizim sorumluluğumuzdur.
Bu, çocuklara kim olacaklarını, hangi mesleğe yöneleceklerini, hayatların neye benzemesi gerektiğini söylemenin tam tersidir: Bu, onlar kendi hedeflerini tanımlarken ve peşinden giderken, onlara destek olmaktır.
Gerçek anlamda bağımsız çocuklar; güçlükler, terslikler, sıkıntılar gibi yaşamın kaçınılmaz olan tüm yönleriyle başa çıkabilirler. Çevrelerinde kaos hakimken bile kendilerini kontrol altında hissederler.
Çocuklarımıza ne yapmaları gerektiğini söylemek yerine, onların fikirlerini soruyor ve çözüm bulmak için İŞBİRLİĞİ içinde birlikte çalışıyor olmalıyız.
Çocuklarımıza, yapabileceğiniz en heyecan verici ve ödüllendirici şeyin bir başkasının hayatını Nezaketle daha iyi hale getirmek olduğunu göstermek önemlidir.
Amacımız İnsanlığın geleceğinin temelini oluşturmak.
Uzun zamandır tekrar izlemek istediğim bir film var.
Dövüş klübü.

Dövüş klübü hakkında yazı yazın şeklinde üniversitede ödev veren hocasına ‘’Dövüş klübü hakkında ilk kural,asla dövüş klübü hakkında konuşmamaktır’’diyen öğrencinin 100 tam puan alması asla tesadüfi değildir.
Hayatı anlatır.
Filmden bir alıntı ile yazımı tamamlamak istiyorum.
Düşünmesi Size kalmış.
Belki de Çocuklarımız bu cümleye mahkum olmamalı.
‘’ Hepimizde Johanneshov markalı koltuktan var, yeşil çizgili Strinne deseniyle kaplı… Hepimizde Rislampa/Har markalı aynı kağıt lambadan var… Benimki artık bir konfeti… Çelik üstüne çinko kaplama Vild marka ayaklı saaatim. Tanrım ona sahip olmasam ölürüm…
Mobilya satın alırsınız. Kendinize dersiniz ki, bu hayatım boyunca ihtiyaç duyacağım son kanepe. Kanepeyi alırsınız ve sonraki birkaç yıl boyunca, hangi işiniz ters giderse gitsin, en azından kanepe sorununuzu çözmüş olduğunuzu bilirsiniz. Sonra aradığınız tabak takımı. Sonra hayallerinizdeki yatak. Perdeler. Halılar.
Sonra o kurduğunuz dünyada kısılıp kalırsınız. Bir zamanlar sahip olduğun şeyler gün gelir senin sahibin olur.
Şahane bir Pazar Günü dilerim.
Dilek.