Salgın
Maske
Hijyen
Sosyal mesafe ,sosyal izolasyon
Evde kal
Ateş
Öksürük
Corona
Çin
İtalya
İspanya
Günlerdir, ekranlarda ,radyolarda, okuduklarımızda ,
Dilimize pelesenk olan kelimeler, kavramlar .
Sınavlar,dersler, okullar, parklar, gece yemekleri, arkadaş _iş toplantıları ,şaşalı mekanlar, magazinel haberler hayatımızda hiç varolmamış gibiler,
Dersler internet ortamında,
Home ofis kavramı revaçta değil ,pratikte,
İşe gitmek, trafik zulmü ,erken kalkmak. Pazar gününden düşünmeye gerek kalmadı,

Başka bir akış
Yeni şemalar
Doğanın ne kadar metin dışı olabildiğini unutmuşuz,
Endişelenmemizin
Çaresizliğimizin
Yabancılaşmamızın kökünde
Varoluşsal risk var.
Zayıfız
İlk adımda savunmasız ,şaşkın ve hatta biraz da çaresizis.
Ve gerçekte bir o kadar acımasız.
Doğaya ve birbirimize yaptığımız iyilik –kötülükle farklı şekillerde yüzleşiyoruz.
Yaşadıklarımız tahminlerimizin dışında
Yaşamayı düşünemeyeceklerimizi hayal etmekten bile korkar olduk.
Kötü senaryolara hazırlık büyük planlarda
Ama en küçük birimde
Kendimizde
Hiçbir öngörü yok
Her an ateşin çıkabilir, öksürebilirsin
Carpe Diem ! günü yakala
Herşey M.Ö 23 ‘te başlamış. Horatius şöyle yazmış.
Şarabını süz ve Bilgeliğini kanıtla ;
Hayat kısa ;daha fazlası mıolmalı umut?
Biz konuşurken kıskanç zaman aktı gitti.
Anı yakala ;olabildiğince az güven yarına ,
Tam da bu noktadayız.
Güvendiğimiz ,geçmişten gelen ,yarına dair her şey ya da hiçbirşey anlamlı olabilir mi?
Maskelerin ardında ,
Maskesiz günlerde göremediğimiz !
Korkmuş ,sinmiş bir çocuk kadar ne yapacağını bilemeyen ,
Gerçek yüzler var.
Ne ironi.
Kapalı bir zarfın içinde öleceğiniz saati Size bildiren bir metin olduğu söylense!
Zarfı açar mıydınız?
Yaşamda böyle…
Sanki herkes kendi kafasının içindeki müziğe uyarak dans etmek istiyorken, insanlığı defalarca tehdit etmiş olan salgın , müziğimizin notalarını değiştiriyor .
Toplumsal bir karamsarlık
Kara bir bulut gibi çöktü üzerimize .
İnsanlar yaşarken kendilerini kredilendiriyorlar.
Ölmeyenler ,nefes alabilenler şanslı ve umutlu.
Ölenler için sorun çözülüyor!
Ekonomik boyutta yaşanan sorunlar dükkanlara vurulan kilitlerde gizli.
Ahlaki ve hukuki değerler,bilinen ve kabul görmüş fikirler ,
Yeni bir düzene göre şekillenecek mİ?
Dipte mi?
Pikte miyiz?
İnsanlar ölüyor.
İş gücü ne olacak?
Aşı geliştirilecek mi?
Birbirine teması,sarılmayı seven mahalleli, birbirini görünce arayı açacak mı?!
Mutlu olmayı başarmakta ( ki bu gerçekten hedef mi?)önüne gelen engellere takılmayı seven ahali mutluluğa giden yolda karşılaştıklarına şükredecek mi?
Artık hiçbirşey ya da her şey eskisi gibi olmayacak.
Eski heyecanı vermeyecek.
Statlara koşup maç izleyen fanatikler ,kombine sahipleri,
Konser ,festival ,tiyatro takipçileri,
Neler geçiriyorlar içlerinden?
İlaç tedavisi bulunacak mı?
Zehir Toksik antiviralleri panzehir mi kabul edeceğiz?
Bıçak sırtı.
Genetiğimiz, hep bahsi geçen yeni dünya düzenine uygun yeniden şekillendiriliyor mu?
Tedavi ve yaklaşım rehberleri sürekli ve hızlı değişmekte.
Hangileri doğru?
Böyle bir dönemde doğru olan tek bildiğimiz ;
Evde kalmak m?
Uyanış
Yüzleşmekle başlar,
İçimizdeki gerçek insan o zaman ortaya çıkar ve
Doğruyu bulur.
Her ne olursa olsun,
Yaşanması gerekenler ,
Yaşamanız gerektiği An’da
Karşınızda olacak.
Vazgeçmeyeceğiz.
Her şey mutlaka yoluna girer.
Sevgiyle kalın,
İyi pazarlar.
Dilek.